16 Haziran 2010 Çarşamba

Hayatımı yazsam kitap olur...

Bazen hayatımı yazsam mı diyorum. Henüz 22 yaşındayım ve hayatım boyunca hiçbir sik görmedim etmedim, tam netleşmiş bir Dünya görüşüm yok ve yok oğlu yokum aslında. Hayatıma dair hiçbir ilginç şey yok.

Oysa gerçekten hayatımı kitaplaştırmak istiyorum. 22 yılda tam anlamıyla başarısızlıklar silsilesiydi hayatım. Hiçbir alanda başarılı olamadım ve belki de bunu insanlara aktarmam gerekiyor. Nasıl başarısız oldum diye. Yani düşünün satacak bir Ferrarim dahi olmadı ve hiç mi hiç bilge değildim. Hatta kör cahildim ve ben öldüğümde de sadece ailem ağlayacak. Bu da bir bonus veya hayatıma dair güzel bir şey değil, aileler hep mi hep ağlar.

Hayatım boyunca insanlar bana "çok yüksek bir potansiyel sahibi"ymişim gibi baktı. Futbol oynadım, çevremdekilere göre güzel oynuyordum "takım lideri" diyorlardı. Bilgisayar oyunu oynuyordum ve anında kavrayabiliyordum oyunu "bilgisayar dahisi" diyorlardı. Baktığım şeyi anlama sürem pek de geç değildi... Bu kadar ukalalık yeter çünkü "aha işte başarılıymışsın ya da öyle sanıyorsun" diyeceksiniz ve evet ben yıllarca böyle sandım.

Başarılı göründüğüm her şeyde aslında başarısızdım durum bundan ibaret. Başarılı olmam gereken hiçbir şeyi tam anlamıyla yerine getiremedim. Oysa başarısız olmam gereken şeylerde çok başarılıydım ve ataların söylediği "yalancının mumu yatsıya kadar yanar" atasözü hep gerçekleşti, başardığım şeylerin aslında başarısızlık olduğu hep mi hep ortaya çıktı.

Düşünün yazı yazmakta dahi başarısızım ve zorla deniyorum. Bu yazıyı yazmaya çalışıyorum ve şuana kadarki 4 paragraf kesinlikle hissettiklerim değil.

Hayatım keşkelerle geçiyor ve asla eskisi gibi olmayacak bir aşamaya geldik. Bir anda başarılı olmayacağım elbette şaşırmayın. Bazı şeyleri kökten değiştireceğim ve bu yapacaklarım (kimse kesinlikle şaşırmasın) aslında en temel haklarım.

...yine keşke diyorum. Keşke sevmediğim insanları seviyormuş gibi yapmakta başarılı olmasaydım... Keşke bu kadar dikkatsiz olmasaydım. Keşke başka başka planlar içerisine girip sevdiğim kişilere "sevmiyorum seni" demeseydim. Keşke bu kadar ilgiye muhtaç olmasaydım, ilgi üzerime gelince de bunalmasaydım.

Hayatımı siktim attım ve asla başarılı biri olamayacağım. Asla o istediğim hayatı yaşayamayacağım. Kesinlikle istediğim gibi bir baba olamayacağım ve belki de asla bir eş olamayacağım. Asla istediğim gibi birisini bulamayacağım. Çok ama çok sıradan bir şekilde ölüp gideceğim. Oysa sondan başlayıp her şeyi başına kadar değiştirebilirim... Ama bunu da başaramayacağım.

1 yorum:

Unknown dedi ki...

Sıradan bir insanın sıradan psikolojisini belki de "başarılı" bir şekilde yazmışsın. Ancak bu yazıda da "başarılı mıyım?" diye sorarsan kendine "başarısızım" diyeceksin. Boşver başarılı olup olmamak meselesi değil. Öldüğünde arkandan kimin ağlayacağı da değil önemli olan. Önemli olan sen öldüğünde arkandan kimlerin ağladığını bilebiliyor olabilecek misin? O sırada neyi bilebiliyor olacaksın? Biraz da bunları düşün çünkü bu hayatta kimse, tekrar vurguluyorum kimse tam olarak başarılı değildir. Seni sen yapanda odur zaten.

not: "başarı(sız)lı" bir yazıya "başarı(sız)lı bir yorum.