27 Haziran 2008 Cuma

My way or the highway

Hayatımızı bir şeyleri düzeltmeye adamamalıyız,
2. bir şans verenler bol olur, kaldığınız dersten tekrar geçmeniz için okul fırsat verir, lotoda 5'de kalsanız da 6yı bulabilmeniz için önünüzde haftalar boyu devam eden bir koşu vardır.
Sizden yeri geldiğinde şansınızı değerlendirmenizi beklerler, beceremezsiniz, tekrar denetirler.
Basit bir oyun bu, o şansı kullansanız da yenileri ile sizi zorlayacaklar...

ve siz belki yine başarısız olursunuz, ancak farkına bile varmazsınız çünkü yeni bir fırsat tekrar tekrar tekrar karşınıza çıkar. Hayatınız boyunca yaptığınız bir başka şeyi düzeltme fırsatı koyarlar önünüze...

Benim yolum, tam bunun karşısında duruyor. Önümüzde her zaman iki seçenek vardır, bunların sonuçlarını önceden kestirebilseydik kaderimize gerçekten hükmedebilirdik. Ancak işin esprisi burda, hükmedeğimiz-hükmedemeyeceğiz bir şeye inanarak, yenilgiyi kabul etmişiz... İsyan eden sanırım bir tek iblisler olmuş. Belki de isyan etmek de onların elinde olan bir şey değildi...

Bazı yalanlarımızı düzeltemeyiz. Yapabileceğimiz tek şey kabullenmek. Hepsi bu. İnkar etmemeliyiz. Artık kabullenmeliyiz...

Parça parça yok oluyoruz, yok ediyoruz.

Yine de Umrumda değil...

Bir insan geride bırakacakları adına yaşamamalı, ismini duyurmak ona asla bir elmayı ısırdığı zamanki hissi vermeyecek...

Hiç yorum yok: