16 Ocak 2010 Cumartesi

InDivX'i Eleştirmek

Yazıya InDivX'i anlatarak başlayayım;

Bundan 1,5 sene kadar önce kurucusu, "üye olmazsan link göstermem, tıklatmazsan link göstermem, okşatmazsan link göstermem" tarzı forumlara lanet edip, sabit bir sayfadan elinden geldiğince link dağıtımı yapmayı planlamış, başlarda hatta "irfree"den bihaberler için ve de irfree'nin o saçma reklamlarından sıkılmışlar için doğrudan onların linklerini kopyalamış... Arkasından prisonbreaktr'den feyz almış ve madem öyle çevirileri de birileri yapsın diye düşünmüş. Sadece bir link atmış "Çeviri Takımları kurulacaktır" şeklinde ve gelen gelmiş...

İşin çıkış noktası aşırı basit ancak altmetinleri çok daha geniş, DivXForever, Yedincigemi.com gibi siteler etkinliklerini yitirip, birisi ed2k arama motoru diğeri de Sinema sitesi hüviyetine girince, DivXPlanet tam anlamıyla altyazı dünyasında tek başına kalmış. Tabii Prison Break, Heroes, Lost gibi dizileri de çevirmenine hibe etmek gibi bir ahlakları var. Yani adamlar bir anda rakipsiz kalmış, site de, çevirmen de... Tabii böyle rekabetin olmadığı noktada o "rakipsiz" çevirmeni kamçılayacak hiçbir şey yok. Adam kafasına göre altyazıyı çıkarmaya başlamış. Bazen aynı gün ama akşam, bazen ertesi gün, bazen öbür gün...

InDivX başlarda inanılmaz derecede amatör bir şekilde, sade ve sadece altyazıyı gününde çıkarabilmeyi başarıyordu. Fakat altyazılar Allahlıktı yani. Senkron düzenlemesi desen hak getire, anlam hataları hırla... Ancak bir anda tepki oylarını etrafında topladı. "DP'dekiler 2 gün sonra çıkarıyordu, siz anında çıkardınız" gibisinden hayran toplamaya başladı. Tabii bu da bizimkileri iyice kamçıladı. Ne yaptıklarının farkında olmadan giriştikleri bu işte boylarından kat kat büyük sitelerin gözle görünür oranda hitlerini çaldılar.

Bu durum sanırım kimseyi hoşnut etmedi. Öncelikle çevirmenin zoruna gider ne yalan söyleyeyim. İşini bilmeden yapan bir adamın sırf yapmış olmak için sizin çevirdiğiniz bir filme-diziye çeviri yapması ve yine işini bilmeyen adamlar tarafından takdir görmesi. Dediğim gibi, InDivX boyundan büyük işlere kalkışmış gibi oldu...

Gelelim, benim InDivX ile tanışmama... Bir Heroes çevirisi geçmişti elime, inanılmaz hatalarla doluydu. Girdim siteye eleştiri yazdım yorum olarak, arkasından çeviri takımları kurulacak yazısını gördüm. O sırada ben bir South Park bölümü (ilk çeviridir, faciadır) iki de Simpsons bölümü çevirmiştim. Hem işi bilen varsa şunlardan tekniği vs. öğreneyim dedim. Uzunca bir müddet takım çevirilerine karışmadım, geriden izledim... Daha sonra kendi içinde yaşadığı fırtınalardan sonra takım çevirilerine bulaşmaya başladım.

Şimdi "ben yaptım, oldu" diye demiyorum, fakat benim etkin olmaya başladığım dönemlerde, alttan da iyi çevirmenler çıkmaya başladı, CHaleY, Cönk, Manrique, Istar vs. gibi. bluemaniac gibi eskiler işin tekniğini iyice öğrendi ve hafiften etkin olmaya başladılar. Aynı şekilde Valentine vs. gibi çevirmenler de eleştirilerden feyz almasını bilip kendilerini geliştirdiler. Ortaya o eski "Kötü Çevirmenler" topluluğundan ayrı olarak "Vasat ile İyi" arası bir çevirmen güruhu çıktı. Fakat bu çevirmen güruhunu yine diğerlerinden ayıran "Takım" bilincini iyice hafızalarına yerleştirmeleri. Bireysel düşünüp, dizi-film vs. parselleyelim dememeleri... Ego yapmamaları. Gerçi bir ego dürtüsü olmasa, özellikle bizim halkımız gibi sömürgen bir halka neden böyle hizmet edesin, çoktan bıkmış "Allahınızdan bulun" deyip kaçmış olurdu herkes ama ortada bir Takım Egosu ve de dostluk oluşmaya başladı.

InDivX'in en büyük avantajıdır işte. Daha birbirimizi yeni tanımaya başladığımızda birkaç buluşma düzenledik. Çabuk kaynaştık. Çeviri sadece "arkadaşlar arasında yapılan küçük bir aktivite" gibi oldu.

Gel zaman git zaman derken bugünlere geldik.

Altyazı camiası içinde sanırım üretken olarak nitelendirilebilen 3 site var şuan. DP-Yedincigemi-InDivX. Turkcealtyazı veya DivXForever'ı saymıyorum. Çünkü Turkcealtyazı'yı da DivXForever'ı da DP'de çevirmenlik yapan insanlar parsellemiş. Yani şöyle söyleyeyim, Emre Bekman bir çeviri yapacağı zaman Turkcealtyazı'da da duyuru veriyor, ancak çevirinin içine www.divxplanet.com yazıyor. Altyazısını öncelikli olarak DP'de paylaştırıyor. TurkceAltyazı'nın da sözümona yöneticileri, başarılı bir yöneticilik yaptıklarını sanıyorlar. (Şimdi değişti gerçi o durum) Aynı şey DivXForever için de geçerli.

Üretken olan 3 site içerisinde sanırım tek şamaroğlanı da InDivX... Yedincigemi gördüğüm kadarıyla eleştirilemiyor çünkü eleştirilecek bir yanları yok. Kendi çabalarıyla çalışıyorlar ve bir iş yaparlarsa, yaptıkları işin en iyisini yapıyorlar çeviri olarak. DivXPlanet ise eleştiri kabul etmiyor diyebilirim... Çünkü siz pohpohlarsanız aylarca-yıllarca, adam yaptığı işin en iyisini yaptığını sanmak gibi bir yanılgıya düşüyor...

Şöyle örneklemelerle anlatayım; (Çevirmen ismi kesinlikle vermeyeceğim, anlayan anlar)

Bir popüler bir çevirmenimiz, popüler bir diziyi çevirmekle meşgul. Aynı diziye başka bir güruh da çeviri yapıyor. O diğer güruh öğlen 1 sularında çeviriyi eklemiş olurken ve de çeviri kusursuzken, diğer gruptaki çevirmen akşam 7 sularında çeviriyi ekliyor ve kalite olarak diğerine eşit düzeyde oluyor. Fakat kendi içlerinde şöyle yorumlar görmek mümkün;

"Yok böyle bir hız ellerine sağlık XXX"

Adam mı seçiyorsunuz? Dalga mı geçiyorsunuz? Bunun neresi hız, diğer adam kafadan 6 saat fark atmış?

Mesela çok yakın zamanda bir arkadaşım bir filmi çevirmeye başkoymuş. Yanına da partner aramış ve ben de ona katıldım. Kendime ait olan bölümü çevirdim, verdim. Bu arada diğer çeviriye bir göz atayım dedim. O çeviriyi 3 kişilik bir grup yapmıştı DP'de ve birisi çok popüler bir çevirmen, diğeri ADG öbürü de ADG'nin arkadaşı kontenjanına giriyordu.

O çeviriyi burada veya başka bir yerde ifşa etmeyeceğim ama 3 kişi toplandınız, bunu mu çıkardınız? demekle yetiniyorum. Üzerime düşeni yaptım, gittim Turkcealtyazi.org'da çeviriyi raporladım. Çeviri kırmızı yapıldı, yöneticinin bana söylediğine göre çevirmeni "hatanın da yağını çıkarmışsınız" demiş...

O çevirmen buna darıldı üzüldüyse, bence çeviri yaptığı mevcut sitenin politikasına bir göz atsın. Orphan filmine yaptığımız çeviri o hataların daha naiflerinden dolayı Vasatın Altı olarak işaretlenmişti. Demek ki durum bundan ibaret. Üstelik o rapor ilk 150 satırı içeriyordu, devamını yazmadım dahi, film boyunca yanlış çeviriler gidiyordu...

Şimdi bu yazdığım şey, karşılıklı hata dökmelere neden olacak bir şey. Bir insanda hata arayacaksanız bulursunuz. Nitekim daha önce bunu çok tecrübe ettik. Terminator Salvation filmine bir çeviri yapmıştım. Yaklaşık 6 saatte tamamlandı çeviri. Final dönemimdi ve tekrardan üstünden geçecek ne de kontrol edecek zamanım vardı. İçine yazdım, hatalarım olmuşsa affedin şeklinde. Nitekim çevremdeki kişiler beğendi, pek de üstüne düşmedim. Fakat Turkcealtyazı'daki Nocty ile tatsızlığın da ötesinde şeyler yaşadık. O arkadaş TA'da yöneticiydi ve de aynı zamanda Terminator Salvation'a çeviri duyurusu vermiş. Benim çevirim vasat altı işaretlenmiş. Benim tüm bu olanlardan dahi haberim yok. Sitemiz içinden bir arkadaş da "Neden böyle yaptınız?" gibi bir yazı eklemiş oraya. Arkasından çeviri hataları dökmüşler... Ben bunu asla yapmam, niye yapmam onu anlatayım;

Çeviri biçimleri içinde binlerce olasılık saklar. Bazı noktalarda çevirmenlerin onlarca tercihi olabilir. Tabii hangisini tercih edeceği, çevirmenin aldığı eğitim-kültür düzeyi-yetiştirilme tarzı-değer yargısı vs. vs. yüzlerce nedene bağlı olarak değişebilir. İşte bizim orada yaşadığımız buydu. Consent Form'u ben Anlaşma olarak çevirmiştim, çünkü adam vücudunu bağışlama karşısında bir şey istiyordu. Nocty ise bunun Rıza Formu olacağı konusunda diretti.

Eğer Tıpla uğraşıyorsanız, sizin için o kağıtların bir ismi, bir anlamı vardır. Ancak eğer halktan birisiyseniz ve birileri sizden bir şeyler karşılığında bir kağıdı doldurmanızı istiyorsa, o sizin için sadece kağıttır ve anlaşmadır. Biz bu konuda onunla bir türlü anlaşamadık, "Yahu sil gitsin altyazıyı" dedim... Çünkü adım gibi biliyorum, benim çevirimin orada durması, Nocty'yi rahatsız edecek, ancak altyazıya verdiği notu da değiştirmeyecek. Daha sonra anca bu şekilde anlaşabildik;

Sonuç; ben aynı altyazıyı beklettim. DVD'si çıkınca da beklettim. Nocty gerekli hiti yaptı, çevirisine onlarca senkron yapıldı ve ben aynı altyazıyı DVD-Riplere uyarlayıp altyazı sitelerine ekledim. Her üç sitede de İYİ olarak nitelendirildi.

Ancak bizim orada yaptığımız, benim Nocty'de hata aramam, onun bende hata araması, hatanın yağını çıkarmak olarak nitelendirilebilirdi. Ancak buradaki, popüler çevirmen arkadaşımızın ve ADG üyemizin çevirisi, hatanın yağını çıkarmak değil, başlı başına hatalar güruhuydu... Şöyle ki;

İngilizce Metin;
Maestro doesn't instant checkout.
I like the park-and-go.

Arkadaşların çevirisi;
Maestro'da çabuk çıkış yok.
Ben halka açık parkı seviyorum.

Olması gereken;
Maestro'da merkezi kilit yok.
Ben park edip giden tiplerdenim.

Not: Maestro otomobil markasıdır. Diyalog öyle gelişmektedir... Sıradan kişinin fark etmesi zor ama çevirmen bunu fark edemiyorsa ortada yanlış bir şeyler vardır.

Bir diğeri;

İngilizce metin;
We can always use that room
with the ice machine.

Arkadaşların çevirisi;
Odayı her zaman buz makinesiyle
birlikte kullanabiliriz.

Olması gereken;
Şu buz makinesinin olduğu
odayı her daim kullanabiliriz.

Not: Çiftimiz sevişmek üzere otel odasına çekilmek istiyorlar fakat adam bir türlü kapıyı açamıyor, kadın da "Ya boş ver gel şu buz makinesinin olduğu odada işimizi görelim" diyor...

Her neyse, bu olayda da popüler çevirmenin çevirisi Turkcealtyazı'dan vasatın altı yapılıp silindi, ADG olan üye artık ADG değil... Bilmiyorum bu çeviriden dolayı mı ama insaf!

InDivX'e gelince ultra-megalaşan Altyazı ve Biçim Kuralları, çeviri kalite ölçütleri, bir popüler çevirmene gelince bu kadar kırılgan mı oluyor? İnsanlara karşı yaptıkları bu ikiyüzlülüğü nasıl ve ne şekilde örtecekler? Çünkü aynı çevirmenin bir başka çevirisine rapor atmıştım ne bana geri dönüş yapıldı ne de çevirmene sanırım ki, aynı hatalar kabak gibi hala orada duruyor. Ne de olsa alternatifi yok... İlla ki çevirmeniz gerekiyor bazılarına hatalarını gösterebilmek için.

Bu durumda, DivXPlanet'e üç tane çözüm yolu öneriyorum;

1. Yedincigemi ile olan ahit gibi, bizden-InDivX'ten altyazı almayın. (Tercihimdir)
2. Altyazılarımıza geçer oyu vermek zorunuza gidecekse, onaysız bırakın. (Bu da olur)
3. Adaletli olun. (O biraz kasar)

Ekşi Sözlük, değer verdiğim ve bazı konularda eleştirini önemsediğim bir sitedir. (Nitekim troll yuvası oldu artık ama) Oradaki eleştirilere de tek tek yanıt vermek istiyorum;

http://sozluk.sourtimes.org/show.asp?id=14562893

ve

http://sozluk.sourtimes.org/show.asp?id=14621093

Sathaner'i çoğu DivX forumunda görüyorum, Volcano sanırım zaten çevirmen. İkisi de takdir ederler ki çevirmenler sadece zevk aldıkları-beğendikleri yapımları çevirmek isterler. Sırf çeviri olsun diye 1950lerin filmini çevirmek veya kimsenin yüz vermediği bir diziyi-filmi çevirmek kasar. Neden kasar? Çünkü hem dili ağırdır, araştırma ister, hem de o kadar da eğlenceli değildir. Eğlenceli olsa popüler olurdu ve çevirmenleri de olurdu zaten değil mi?

http://sozluk.sourtimes.org/show.asp?id=15161841

Alıyoruz o yolu arkadaşım. Sen o entry'i yazdığında, InDivX.Net, 3 aylık bebekti daha.

http://sozluk.sourtimes.org/show.asp?id=15169033

Aynı şekilde, yazımın başına dönüyor, daha InDivX o sıralarda çocuktu...

http://sozluk.sourtimes.org/show.asp?id=15192586

Yine yazımın başı. Ancak "başka sitelerden çalma" denemez. Sharebus.com diye bir site vardır ya da divxm.com, arkadaşımız sanıyor mu ki oradaki her üye doğrudan tüm linkleri upload etmiş? Kendileri tek tek arıyor tarıyor bir istek olduğunda, başkalarının linklerini dağıtıyor. Zaten InDivX.ORG'un şuanki yapısını incelerse aynı arkadaşımız, tüm linklerin sonunda .indivx.org.part1 vs. gibi görecek... İyi ki çalmışız da iyi ki bu aşamaya gelmişiz...

(bkz: Çalmak, bkz: Alıntı yapmak)

http://sozluk.sourtimes.org/show.asp?id=15192718

Yine ama yine yazımın başı ve (bkz: Amatörlük)

http://sozluk.sourtimes.org/show.asp?id=15394282

Ah şu sıralarda bir altyazımızla izlesen; hatta dur sana bir hikaye anlatayım, Heroes'i öğlen 12 gibi çıkarıyorum ben ve DP artık dayanamadı, çevirmenine hibe etmesine rağmen altyazıyı sitelerine aldı. Onay veremeden silmek zorunda kaldı... Yaklaşık 8 saat fark ve de eşit kalite...

http://sozluk.sourtimes.org/show.asp?id=15988176

Senin DP yavşağı olduğun çok açık, DivXPlanet başlığındaki yazılarından anlaşılabilir. Zaten senin cevabını iki altındaki arkadaş vermiş. Arkadaşın entrysi de Zamanın Ötesine gönderilmiş, tey yavrum tey...

Zerothh da zaten çevirmen... Onu da pas geçelim;

http://sozluk.sourtimes.org/show.asp?id=17059396

Bunun cevabını da altındaki arkadaş vermiş.


http://sozluk.sourtimes.org/show.asp?id=15492926

Bunu sona sakladım. Biz hiçbir siteye kendimiz yüklemedik altyazımızı. Turkcealtyazı da aldığında defalarca "silin silin silin" dedik. Silmediler. Dostlarımızın-arkadaşlarımızın kalbini kırdık hatta bu uğurda. Daha sonra yaşanan bir fırtınadan dolayı tek tek silindi altyazılar. Reklam yapmak gibi bir kaygı yoktu anlayacağın. Zaten InDivX.NET sade ve sadece Google'dan besleniyor. DP'de veya TA'da çıkan altyazıdan dolayı hit almamız veya takipçi almamız mümkün değil. Yukarıda anlattığım gibi özellikle DP'de zaten bir önyargı var çevirilerimize karşı. Adam benim çevirime vasat altı diyor, neden takipçim olsun? Ancak bende olan materyalin aynısının TA'da ya da DP'de olması bana nasıl hit kaybettirir farkındasındır sanırım? Şuan için TA ya da DP ile arama motoru bazında kapışmamız mümkün değil...

Baştan beridir istediğim bu; ALTYAZILARIMIZI RIZAMIZ DIŞINDA ALMAMALARI!

DivXPlanet saygı duyduğum bir oluşum, sevgide mecburiyet yoktur fakat saygıda vardır. Bu sebepten hem DivXForever, hem Yedincigemi, hem Turkcealtyazı hem de DivXPlanet benim gözümde çok onurlu bir iş yapmaktadır. Takdir edeceğim zaman ederim, zaten elimden geldiğimce paylaşımlarda bulundum kendileriyle. Turkcealtyazı'nın Moon ve In the Electric Mist aktivitelerine katıldım, DP'nin Merlin ve Land of Lost aktivitelerine katıldım, filmler hakkında yorumlarımı paylaştım. NeOttoman ile bizzat konuşmuşluğum vardır ve "abi" derim. Saygıda kusur edilemez bu konuda ancak bu altyazı değerlendirme konusunda yapılanlar "Sevgi" bazında benden çok şey aldı...

Şuan için sevebildiğim iki oluşum var, InDivX ve Yedincigemi... Diğer oluşumlarda tek tek insan bazında baktığımda DP'de Pirpir (yazı tarzı çok hoşuma gidiyor) ve NeOttoman başta olmak üzere kişi bazında insanları seviyorum, aynı şekil TA için de geçerli Marvel, AlaZi gibi arkadaşlar sevgime nail... Ancak bir laf vardır ya, "Tek bir Türk Dünya'ye bedeldir, topluluk olarak Türkler Dünya'ya kederdir" diye, bu iki oluşuma da topluluk olarak baktığımda çok zayıflar...

20 yorum:

plisuko dedi ki...

haydi bastır felaketsin, haydi bastır cinayetsin!

ellerine sağlık, kastore abi.
peace...
plisuko

Adsız dedi ki...

Arkadaşım ne anlıyorsun insanları böyle zan altında bırakmaktan? Şu yazında bahsettiğin altyazı, "Emre Bekman & diocletian & Sleepwalk3r" tarafından çevrilen "Up In The Air" çevirisidir. Senin DP üyeliğin yok mu? Var. Peki neden gördüğün hataları gelip de bana ulaştırmadın? Bu çeviride hem çevirmenim hem de redaktörüm. Çevirimde veya çevirimizde hata bulanlara çemkirdiğime hiç şahit oldun mu? Fırsat bu fırsat deyip önüne gelene aklınca giydirmişsin. Yok çeviri yüzünden ADG'lik gitmiş, yok bu çeviriyle insanları kandırıyor iki yüzlüler.
Yok öyle bir şey arkadaşım. Bilgi sahibi değilsin fikir sahibi olmuşsun. Şu yazdıklarında samimiyetin olsa, şov yapmak yerine gelir efendi gibi uyarıda bulunursun. Ben yine senin şovunu gençliğine verip görmezden geliyorum. Ve diyorum ki altyazıyı güzelce incele, bana dişe dokunur hataları gönder ki tartışalım. Ama bunu yaparken lütfen şu yazındaki garip tavrını bir kenara bırak. Çıkan sonuçları gelir burada, "Haydi bastır felaketsin, haydi bastır cinayetsin!" gibi holigan cümleleri kuran arkadaşlarınla paylaşırsın.
Ve bu garip tavrını ilk ve son kez muhatab alıyorum. Umarım tanımadığın kişiler, vakıf olmadığın mevzular hakkında atıp tutmanın yanlışlığını bir gün anlarsın. Efendi gibi
Yazan: Sleepwalk3r

Kastore dedi ki...

1. DivXPlanet'e Emre Bekman'ın Tropic Thunder çevirisi için attığım raporda zamanında kaile alınmadım. Son zamanlarda I Sell The Dead çevirimiz için attığım raporda da kaile alınmadım, ben samimiyim de DP'nin mevcut politikaları samimi mi sence? Ben de gidip TurkceAltyazı'da raporumu attım. Emre Bekman'a ulaştırılmış. Gidip ondan o raporu alma çabasında ve düzeltme çabasında bulundun mu?

2. Arkadaşlarımın neye holiganlık yapacakları neye tezahurat tutacakları onları ilgilendirir, ne ben onları yargılayabilirim ne de sen...

3. Bu çeviri yüzünden ADGliği gitti demedim, "sebep mi oldu bu çeviri bilmiyorum" dedim. Ancak her şey olacağına varırmış.

Yani senin iddialarına bakıyoruz, "Uyarmam gerekiyormuş efendi gibi" ee uyardık TA'da. Kaile aldınız mı? Yukarıda yazdığım taban tabana zıt çeviriler, "dişe dokunur hata" değilse, ADGliği bırakman isabet olmuş bence...

Son olarak, bana bir mail adresi bırak, kastore@k.ro benim mail adresim, tek tek sana hatalarınızı göndereyim...

Adsız dedi ki...

Kastore, seni çok seviyorum ama çok uzun yazılar yazıyorsun be kuzum. Kendimi zorladım ama yarısına kadar gelebildim. B.S

Kastore dedi ki...

@sleepwalk3r, aynı zamanda msn adresimde odur, dilediğin gibi ekle hatalarınızı yazayım online olursam.(başta mail atsan güzel olur)

@B.S

Kim olduğunu çıkaramadım ama mevzu uzun ben napiyim...

plisuko dedi ki...

İsmail YK'dan yapılan alıntı işin şakasıydı elbette. Amaç holiganlık da değildi. Tabi ne taraftan baktığına bağlı.

Biz tüm InDivX ailesi olarak istisnasız bu tip olayları yaşadık. Ben de, Kastore abim de, InDivX çatısı altında olan tüm diğer arkadaşlarım, abilerim, ablalarım da bunları yaşadı ve yer yer gerçekten yaşadığımız adaletsizlikler karşısında hakkımızı savunurken kale alınmadık ya da geçiştirildik.

Benim bireysel bir sorunum yok, sizle (Sleepwalk3r) ya da Emre Bekman'la, ya da her kimse onla. Hepimiz sonuç olarak aynı işi yapmaktan zevk alan, en azından bir ortak paydası olan insanlarız. Benim ve çoğumuzun sorunu DP yönetimi ve genel kafa yapısıyla. Olayın tekellerinden çıktığını kabul etmemek için çırpınan bir grup insan...

ntldr dedi ki...

İnsanlara yavşak deme hakkını nereden kendinde buluyorsun acaba?

Orada altyazıdaki eleştirilere cevap vereceğine oturmuş burada millete küfür ediyorsun. Şunu da bil. İlk boş zamanımda sözlük'te o entryi yazanın ben olduğumu adli makamlara ispatlayacağım. Buradaki yazıyla ilgili de gerekli screenshotları aldım. Bakalım mahkeme celbin geldiğinde yüzüme karşı da yavşak diyebilecek misin?

Kastore dedi ki...

Elinden geleni ardına koymamakta özgürsün; hatta buyurunuz;

İsmim: Fatih Akmeşe
İkamet adresim; (eskidir ikametgahımı yeni yere aldırmadım ancak karakoldan pek tabii yeni ikametgah bilgim çıkacaktır)

M. Hatun Mah. Dingil Sokak No: 17 Gür Apt. Daire No:4 Şehremini/Fatih/İstanbul...

Sen kendini bir sitede DP şövalyesi yerine koyar, sonuçta insanların ürettiği bir fikir eserine önüne çıkan bir -de -da bağlacından girişir, sürekli savunduğun DP çevirmenlerinin de hatalarını gösterenler olduğunda, ne bieyim Pınar Batumlar ve bu tip nette çevirmenlik yapan ellerinde herhangi bir lisans bulunmayan kişiler, profesyonellerin ekmeğini çalıyor vs. gibi eleştirildiğinde kalkıp öyle alaksız bir başlıkta dahi indivx.net gibi oluşumlara saydırmaya çalışırsan, ben sana yavşak derim, sen yavşaksın, DP yavşağısın...

bkz: http://sozluk.sourtimes.org/show.asp?t=yav%24ak

Peki, şimdi sen de buradan kimliğini açıkla bakalım, ntldr vs. diye nicklerle vs. bu işler yürümüyor, hatta DP kimliğini buyur, ben de sana kim olduğunu söyleyeyim... Yukarıda da saydığım nedenden, yarı illegal bir oluşuma destek vermek amacıyla, reklam dahi almayan bir grup amatör gencin zevkine hobisine mesnetsiz eleştiri yapan her birey yavşaktır... DP gibi bir şirketin, anasayfasına binlerce dolarlık reklam alan bir oluşumun yavşağıdır. maaşlı senkroncularının, yöneticilerinin olduğu bir sitenin yavşağıdır...

ilk soruna da sonda cevap veriyorum;

sen DivXPlanet'i savunma ayağına başka insanlara giydirme hakkını nereden buluyorsan, ben de sana yavşak deme hakkını oradan buluyorum... Senin savunduğun sitenin o çevirmenlerine de soruyorum, bu bahsi geçen çeviri hala ama hala düzeltilmiş değil, üzerinde kalem oynatılmış değil... Siz böyle insanları "ebleh" yerine koyar, bu tip "gelişigüzel" çevirilere yeşil deyip, başka insanların aynı kalitede çevirilerini sırf sizin adamınız değil diye "turuncu-mor-kırmızı" renklerle donatırsanız, insanların emeğiyle dalga geçerseniz, ben de her şeyi deme hakkını kendimde bulurum, o celbi de alırım, buradan övünerek yayınlarım...

Hodri meydan... O boş zamanını bekliyorum, DP forumlarına da gidin, benim imzamı görün; eğer ingilizceden de anlıyorsa çevirmenleriniz, tercümesini etsin...

"MAKE MY MILLENIUM!..."

Fırat dedi ki...

InDivx için bari bende birşeyler yazayım. Öncellikle geciken altyazılar için "ne zaman çıkacak"
veya "çok beklettiniz" diye sorduğumda verilen cevap
"istediğimiz zaman çıkartırız. kimse bu işten para almıyor, zevk meselesi"

Böyle bir cevap yerine acaba daha kibar bir cevap verilebilir mi?
Boşuna para almayı bekliyorsunuz sizin bu agresifliğinizle size kimse saygı göstermez.
Evet belki ingilizce bilen bir kadronuz var. Ama kadronuzda bir sorun var ki dünyadaki durumu pek anlayamamışlar. Ama hala diyorsanız ki biz para derdindeyiz.
Lucid dream'i öğrenin. :)

Kastore dedi ki...

InDivX veya başka herhangi bir site için şu geçerlidir; "insanlar gönüllü olarak yapıyor bunu, isteğinizi kibarca belirtiniz..."

Adabıyla çevirisini yapar mısınız? Veya çıkar mı? Ne zaman çıkar? diyene gayet kibar cevabımızı vermesini bildik en küçük örneği;

http://forum.indivx.net/boston-public-t-1285.html#pid23103

Forumdan da takip edebilirsin fakat "Nerede kaldı lan bu altyazı a.q" şeklinde yorum yapan bir hayvana da hayvan terbiyecisi şeklinde yorum yaparız, bu zoruna gidiyorsa ben sana ne diyeyim;

mesela başımıza gelen son olay, çok kötü DVDScr görüntülü bir Spartacus bölümü çıkmış ve ilgili kişiler bizden çevrilmesini istiyor; bir eng_matt adlı üyenin bana attığı mesaja bakıyoruz;

"Spartacus.Blood.and.Sand.S01E08.DVDSCR.XviD-EJP
Spartacus.Blood.and.Sand.S01E09.DVDSCR.XviD-P2P

Spartacus: Blood and Sand Ep 108 - Mark Of The Brotherhood **** Çıkış Tarihi : 12/03/2010


Spartacus: Blood and Sand Ep 109 - Whore **** Çıkış Tarihi : 26/03/2010


8. ve 9. Bölümler DVDSCR olarak çıkmış Kastore biraz önce indirip gözlerimle gördüm , görüntü kalitesi izlenebilecek seviyede bilginize...

Bölümleri 1. ve 2. bölümdeki gibi dinleyerek çeviri yapmanız mümkünmüdür acaba ilklerin forumuna çok iyi giderdi diye düşünüyorum. Herşey için teşekkürler..."

Mesajın devamında arkadaş bölüm linklerin ve nfo dosyalarını paylaşıyor, benim bu güzel isteğe cevabım da;

"Birlikte çevirdiğim arkadaşlarımla aramızda konuştuk, indirdim bölümleri de, görüntü kötü olsa da izlenecek ve dinleyerek çeviri yapılabilecek sürümler. Ancak bugünlük artık enerjimiz kalmadı diyebilirim. Daha başka aktivite çevirilerimiz de var, onlarla ilgileniyorum şuan. Ayrıca duyurusunu verdiğim The Messenger filmi var. En azından başka dilde senkronundan yararlanabileceğimiz bir altyazı gelmesi gerek. Aynı anda senkron oluşturarak çevirmemiz bizi çok yıpratır.

Anlayacağınız kararlıyız, çevireceğiz ama ne zaman çevireceğiz bilemiyorum."

Daha sonra beyhude çaba olacağına inanıyoruz çevirisinin yapılmasını çünkü 1 hafta sonra indireceklerin sayısı çok fazla, ve de güzel bir İngilizce altyazı ve sürüm gelecek, "yapmayacağız, görüntü ve ses kalitesi kötü" diyoruz, devenin biri çıkıp "dedem bile çevirir bunu" diye yorum yapıyor...

Yahu deden bile çevirecekse, niye indivx'ten istiyorsun, benim sayfamı kirletiyorsun? Ben o zaman derim, "deden çevirecek durumda ve çevirmiyorsa, yani bu kadar kolay da tüm türkiye'de çeviren çıkmamışsa, istemediklerinden çevirmiyorlardır, bu durum da istemiyorum kardeşim, maaşlı elemanın mıyım bana emir kipiyle konuşuyorsun?" derim...

Kimse kimse emir veremez, maaş olayını ben hep bana emir kipiyle konuşan denyolara kullanırım... Bunu bir kere anlamak lazım...

Kastore dedi ki...

Yani olay para derdi değil. Para derdinde olsam bu kıytırık siteyi ayakta tutmak için bu kadar enerji sarfetmezdim emin ol... Siteme gelip, "parayla şunu çevirtmek istiyorum" diyenlere, bizim amacımızın dışında bir şey bu demezdim...

Adsız dedi ki...

Sevgili kardeş, bu yazdıklarından dolayı milletin dalga konusu olduğunun farkında mısın? Biraz gerçeklere dönmeni tavsiye ediyorum. Bu yazdıklarına hiç kimse inanmayıp, sadece gülüyorlar sana. İsim yapmaya çalışıyorsun ama bu saldırganlık boşuna. Gerekli cevaplarını bu yolla değil, çevirilerin ile vermelisin...

Bir büyüğümüz demiş ki: '' Cehalet insanı çirkefleştirir. Her lafa söyleyecek sözüm var, ama önce lafa bakarım laf mı diye, sonra adama bakarım adam mı diye." Bundan çıkarman gereken anlam şu: Biraz sakinleşip sus ve sadece icraat yap...
15-20 tane film çevirdin diye kendini bu konuda otorite sanıyorsan, büyük yanılgı içerisindesin. Ama bu durumun yaşından kaynaklandığını tahmin ediyorum. Henüz toysun. Emin ol, bu davranışlarını herkes çocukluğuna veriyor. Yoksa bu yazdıklarının cevapları çok ağır olurdu. Öyle sözlüklerde, bloklarda atıp tutmakla, çamur sallamakla olmuyor bu işler. Sana saygı duyulmasını istiyorsan, saygı duyulacak şeyler yapacaksın! Bunun başka yolu yok. DP'den hala nasıl atılmadığını da bilmiyorum. Ama tahmin ediyorum yönetim bile bunları senin çocukluğuna veriyor... Bir an önce kendine gelmen dileğiyle... (Kusura bakma, dost acı söylermiş...)

Yazan: Her altyazı sitesine tarafsızca üye olan, yaşı kemale ermiş, sinema yazarlığı yapan bir vatandaş.

Kastore dedi ki...
Bu yorum yazar tarafından silindi.
Kastore dedi ki...

O yazan bir de ismini verse; birincisi gülünecek bir yazı yazmadım, birkaç örnek verdim -ki isim dahi kullanmadım- gelip kendini afişe eden ilgili çevirmen oldu, "insanlar gülüyor" diyorsun ya, insanın stresle ve sıkıntıyla başa çıkmaya çalışmasının en büyük yöntemi "gülmektir." ben de diyorum, acınacak bir haldeyken gülüyorlar... Birkaç hit, site karizması için ne hallere girdikleri ortada.

Ben sözlüğe de cevap veriyorum farkındaysan sözlüklerde atıp tutmak ne demek?

Saygıdeğer veya saygı duyabilecek insanlar için zaten bir tırnak ucu bir şey yaptıysam benim için kafi. Ancak yazının aslını şeklini şemalini anlamadan DPseverlikle gelip parlamayın. DivXPlanet'in altyazı değerlendirmesinde tarafsız olduğunu söyleyebilecek kalıba sahipseniz, gelin onu söyleyin, onu tartışalım ki artık ben sonuna kadar taraflı olduklarını iddia ederim, herkesle de tartışırım. şahsıma "sana gülüyorlar" gibi küçümsemelerde bulunup, beni kızdırmaya çalışmayın, kızmam, boşa kürek çekiyorsunuz. Yazımı okuyun, özümseyin, anlamaya çalışın, çıkarımlarınızı yapın.

DivXPlanet beni atsa üzülüp-ağlayacak halim yok, aylardır doğru düzgün girmişliğim de yok siteye, ben DP'de banlanınca ağlayacak veya orada mask alınca şımaracak birisi değilim, hiçkimsenin adını bilmediği, bilenlerin de küfrettiği bir sitede gocunmadan hiç ezilip büzülmeden çeviri yaptım.

Peki yazan; sana bir soru sorayım, şuana kadar internetten divx vs. indirip izlemek isteyecek birisi için kılını kıpratmış birisi misin? Önce bir kimliğini afişe et, benim şahsım üzerinden konuşma hakkı varsa sende, ben de senin şahsın üzerinden konuşayım bakalım hangimize daha çok gülünüyor, yok eğer bu divx sitelerine çok aşina birisiysen şunu unuttuğun aşikar; 15-20 tane çeviri öyle oradan buradan copy-paste bilgilerle film eleştirisi yazmakla, kendini sinefil sanmakla bir değil, etraftan bulduğun warez linklerini siteye koymakla bir değil, upload yapmakla bir değil. Yani olay kendini "sinema yazarı" diye tanımlamakla bitmiyor. Ben 1 tane bile çeviri yapsam ki eğer o çeviride de işin inceliklerini kavradıysam, kendimi otorite ilan ederim, zaten otorite olmakla alakası yok. Buyur mesela;

82
00:09:51,891 --> 00:09:55,636
Ryan Bingham's office.
- You have me in a Dodge Stratus in Kansas City.

80
00:09:51,891 --> 00:09:55,636
- Ryan Bingham'ın ofisi.
- Bana Kansas'taki Dodge Stratus'u bağla.

Bu hatayı anlamak için 15-20 çeviriye dahi gerek yok...

- Bana Kansas'ta Dodge Stratus mu ayarladın? diyor, Dodge Stratus araba markası, bunun için sadece genel kültür yeter, öyle salladım geçti çeviri oldu değil...


Ayrıca gençliğime verin siz, ben de çoğunuzun orta yaş krizlerine menapozlarınıza veriyorum bu davranışları.

Dipnot: Son zamanlarda ekşi sözlük'te size karşı olan bir saldırıları çoğunuz benden biliyor farkındayım. Hiç öyle beyhude çabaya girip ben değilim diye laf anlatmaya çalışmayacağım, zaten oluşturulan entrylerin bir kısmının benden alınan bilgilerle oluşturulduğunu, "bütün indivx"in bildiği gördüğü dillendirdiği şeylerden olduğu ortada. Bundan yana da çekincem yok, entrylerin bazıları benden alınan bilgilerle oluşturuluyor ancak başka bir şey soracağım;

Orada size sistemli olarak eleştiri yapan kaç kullanıcı var? Hepsi mi benden veya indivx'ten aldığı bilgilerle eleştiri veriyor? Üstelik savları savunanların savlarından daha sağlam mı, değil mi?

Yani hiç mi çuvaldızdan haberi yok bu sitenin? Bir kere bile kendi özeleştirisini yapamayacak mı? Ya da eleştiri geldiğinde kabullenmeyecek mi?

Yani işin acı yanı, bu yazının altında bu tip yorumlar bile komedi, ben burada sadece DP'yi veya bir şahsı eleştirmiyorum, InDivX'i şamaroğlanı sanıp, eleştirenleri eleştiriyorum... Yok öyle yağma arkadaş, herkes aynada bir kendisine bakacak, sonra başkalarının emeği hakkında konuşacak. Yoksa ben de pek rahat bu şekilde konuşma hakkını kendimde bulurum. Öyle saça böyle tarak...

Kastore dedi ki...

Bir de ps not geçeyim: Açık açık görüyoruz ki, egolarınızın yaptığı tavan, insanları küçük görme hastalığınızı her yerde gösteriyorsunuz. Kimisi çocuksun der, ben bundan gocunmam neşeli, güleç, tüm bunları kafama takmayan ağzıma geleni söyleyen birisiyim, bunun tanımı çocukluksa çocuğum, ancak "adamım" diyerek hayatta 0 başarı prensipli insanlar çocuklardan çok daha aciz haldedir, bunu bilin. Bir diğeri, çevirmen sleepwalk3r da efendi olmamakla suçlar beni, öyle efendilik bekleseydi, gelir benden çevirisinin hatalarını öğrenme çabasına girer, sonra güncellerdi...

Yazıyorsunuz boş boş yani, ister çocuk deyin, istediğiniz hakareti de edin, ve ya seni dava ederim diye bebe bebe tepkiler verin. Ne korkarım, ne çekinirim... Güler geçerim.

Adsız dedi ki...

Bir çeviriyle ilgili eleştiri yaparken illa da çevirmenin adını yazman şart değil, çeviriden koyacağın iki satır örnek çevirmen adını yazmakla aynı şey. Neden hala yok ben çevirmen adını yazmadım gibi bir savunma refleksi gösteriyorsun ki? Adam gibi çık, o böyle çevirmiş ama olmamış ama benimki olmuş de. Sonuçta yazdıklarından çevirilerinize güvendiğiniz sonucunu çıkarıyorum, yanılıyor muyum? Ha benim fikrimse iyi seviyede çevirileriniz olduğu gibi çevirilerinizde bu da yapılır mı dedirtecek hatalar da mevcut. Sen, Up In The Air filmindeki araba markasının yanlış çevrilmesinden şikayet eidyorsun ama sizin çevirilerinizde de basit ölçü birimleri çevirilirken hata yapılıyor, bu hata size bildirilince de gözden kaçmış , ziyanı yok mealinde cevaplar çıkabiliyor, yani başkası yaparsa önemli hata, biz yaparsak ziyanı yok diyorsunuz. Eleştiriye bakış açınız buysa size söylenecek fazla şey yok.

Kastore dedi ki...

İşte bir diğer hususta burası, sizin çevirileriniz diyerek muhtemelen indivx'in çevirilerinden bahsediyorsun, şahsımın çevirilerinden değil ama bu hatayla da şahsımı ilişkilendiriyorsun. Ölçü birimlerini çevirmek için çok basit bir yöntem var ve yanılmıyor, google'a yazıyorum 16 feet diye mesela, tam karşılığını zaten veriyor...

Her neyse ben zaten alıştım indivx'in hatalı çevirilerinden dolayı oluşan önyargıya dahil olmaya, yine dediğim gibi gocunmuyorum bu ortamda sizin gibilerin önyargısına rağmen çeviriyorum, başkalarının yaptığı hatalar benim üzerime kalsa dahi darılıp sıkılmıyorum işte çünkü biliyorum, hemen her çeviride dp çevirmenleri de komik hatalar çıkarabiliyor, ha derseniz neden up in the air'i kullandım çünkü emin ol burada örneklerin birini ikisini verdim, film boyunca devam ediyor yani çevirmeni hiç dikkat etmemiş. Ancak sorgusuz sualsiz hala yeşil tik var çeviride ve insanlar yanıltılıyor, en azından bu gösterdiğim hatalar da güncellenebilirdi ama zahmete bile girilmiyor. İşte bu durum can sıkıcı, yoksa turkcealtyazı'da en azından bana söylenen "hata bildiriminiz çevirmenine iletildi" sözünden dolayı gösterdiğim hataların düzeltilmesi gerekirdi, yapılmadı...

Yoksa bana ne? Çevirmenlerine bir garezim mi olacak, tanımam etmem çevirmenlerini daha önce ne konuşmuşluğum vardır, ne tartışmışlığım, burada verdiğim ilk iki örneği de çok abest yerlerden seçtim, yani çevirmeni bu up in the air çevirisidir demeseydi, kimsenin de haberi olmazdı emin ol. Tek yapmaları gereken altyazıyı düzeltmekti, hatta dediğim gibi en azından bir mail atsa çok bariz olan yerleri söyleyebilirdim, yok söylemem ben de çevirdim millet benimkini izlesin demiyorum zaten. İsteyen istediği ile izleyebilir.

Adsız dedi ki...

Noldu silmişsin mesajı mı? Hoşuna mı gitmedi çocuk?! Yemedi mi cevap yazmak?!

Kastore dedi ki...

Neyi silmişim birader, bir bok silmedim ben? Tekrar yaz, veririz cevabını...

Kastore dedi ki...

Zaten silseydim, 4 yorum önceki gibi gene de bir kaydını bırakırdı, yazdığın gelmemiştir. Sizler gibi silerim olayı çözerim vs. dalgasında adam değilim. Artistliğin lüzumu yok. Bir de böyle isimsiz isimsiz yorum yazacağınıza DivXPlanet nicklerinizi girin de herkes ne bok olduğunuzu görsün, tamam mı canım?