İnsan beyni enterasan bir şey Allah canımı alsın... Hep bir geyik var ya, beynimizin %4ünü kullanıyoruz falan, ulan aptal aslında %100'ünü kullanıyorsun, ancak sadece %4ü etkin, diğerleri sadece sıvı alışverişini sağlıyor %4lük kısıma, ama her neyse işte o bi-iki kiloluk nesnenin, sadece %4ü insanı nasıl böyle etkin kılabilir?
İnsanı geçtim, hayvanlarda da böyle... Hala basit bir canlının beynini taklit edebilecek mikroçipi üretemedik mesela, ordan ele alalım. Asimo denen bir robot yapıldı, yapay zekası gerizekalı bir hamamböceği kadar bile yok. Beyin önemli bir şey, farkedildiği üzere... Üstelik ne ilginçtir ki, kendi beyni dahi insana fazla gelebiliyor. Beyin bizim vücudumuzun potansiyelinden çok daha fazlasına sahip. Bunu kanıtlayan en önemli kaynak ise rüyalarımız... İnsanın tüm vücudu çökmüş iken, uykuda iken, beyni hala çalışmaya devam ediyor. Bütün hayatımız boyunca gördüğümüz-yaşadığımız imajları-olayları kurgulayıp, başka bir dünya yaratıyor bize... Harbiden olağanüstü bir olay amınakoyim...
Yalnız bende ki beyni aldırmayı düşünüyorum. Çünkü bana adam gibi bir rüya gördürdüğü yok. Hep abuk subuk rüyalar. Geçen gün rüyamda adam doğruyordum, niye bilmiyorum elime vermişler kemik testeresini, kes bacağını diyorlar, bunu diyen de öz-be-öz abim, ben de haydi bismillah diyorum, girişiyorum hiç tanımadığım bir suratın ayağına... adamı resmen doğradım, sabah uyandığımda yüzümü yıkamak için lavaboya gitmeye bile cesaret edemedim. Kusmaya ramak kalmıştı... Tövbe çektim, 3 kulfü bir elham... Bir de su tamamdır...
Tam o rüyanın etkisini atlatmıştım ki, bugün gördüğüm rüya dumurlardan dumur beğenmeme neden olacak cinsten. Karl Heinz Feldkamp Beşiktaş'ın teknik direktörüymüş, yardımcı antrenörlük için de gazeteye ilan veriyorlar, ben de başvuruyorum ve beni seçiyor Feldkamp, üstelik güya beni de çok seviyor ve dertleşiyor benle, oysa ben gram almanca bilmiyorum. Adam Almanca onlarca şey sayıyor bana, ben rüyamda, ulan gram Almanca bilmiyorsun fatih, üstelik adamla sohbetlerinde tek yaptığın sırıtmak, kendine gel, hem bu senin rüyan, almanca da konuşabilirsin diyorum, ve başlıyorum Almanca konuşmaya...
Tüm rüya boyunca Almanca konuştum, ne dedim ne oldu ne bitti, ben de bir bok anlamadım... Almanca dublajlı bir filmi izlemiş gibi izledim kendi rüyamı... Sabah uyanınca rüyadan çıkınca da izlediğim en kötü filmdi deyip, imdb'de 1 puanı döşedim...
Kaydol:
Kayıt Yorumları (Atom)
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder